JICA Kıdemli Gönüllü Programı kapsamında JIKAD Derneğimizde Japonca Öğretmeni olarak üç ay süresince bizimle olan Kuniko Kawanabe sensei ile gerçekleştirdiğimiz etkinlerden biri de çay seremonisi tanıtımı idi. Seremonide kullanılan aletleri, çay seremonisinin kurallarını tanıtan Kawanabe sensei'nin programından bazı kesitler sizlerle paylaşıyoruz.
Japon geleneksel kültürünün bir parçası olan Sadou, başka deyişle Çanoyu'yunun kurallarını; bugünden yaklaşık 480 yıl önce Sen-no-rikyuu tamamlamıştır.
16. Yüzyılda Sadou denilen kavram, o dönemki toplumda yönetici sınıf olan Samurayların olmazsa olmaz kültürel görgüsüydü.
Çay odasına girerken mutlaka silahların dışarıda bırakılması gerekiyordu. Savaşın yoğun yaşandığı o dönemde böylece çay odasında dış dünyadan arınıp tevazuya bürünüldüğüne inanılmaktadır.Kullanılan çay aletleri paha biçilmez değerdeydi ve zarifti. Sakin ortamdaki çay odasında bazen siyaset yapılırdı.
İlk önce Sadou’ da kadınlara yer yoktu, Samuray dönemi bitince yani Meiji döneminin 1870 yıllarından sonra kadınlar da sadou yapmaya başlamıştır.
Çay odasında misafire özen ve hürmetle çay yapılır ve içtenlikle ağırlanır.
Süslerden kaçınmış oldukça sade mekanda ruhen arınmış haliyle misafiri ağırlamasına önem veren Sadou' nun özelliği, odanın dekoru ve mimarisine de yansıtılmıştır. Ki aynı bu sadelik ve doğa ile uyumlu güzellik anlayışı, Japon ev mimarisinde de uygulanmıştır.
Sadou'da kullanılan aletler:
1.RO,suyu kaynatmak için kullanılan ocak.
2.KAMA ,kazandır.
3.MİZUSAŞİ sürahidir, sıcak suyuna ilave ederek soğutmak amacıyla kullanılır.
4. TANA raftır, aletleri koymak için kullanılır.
5. KENSUİ, çay kapını çalkaladığı suyunu buraya boşartır.
6.HİŞAKU, su ve sıcak suyu bu kepçeyle alınır.
7. ÇASEN, sıcak suda çayın ermesini sağlayan bambu fırçasıdır.
8.ÇAWAN, çay kapıdır.
9. KOYÇA, çok koyu çay demektir ve yemek ya da içkiden sonra içilen oldukça resmi çay olduğu için formaliteye dikkat edip o sırada hiç konuşulmaması gerekir.
10.USUÇA, koyça’dan sonra daha rahat ortamda içilir ve sohbet de edilir.
Çay Töreni Başlıyor
İlk önce ev sahibi ile misafir selamlaşır.
Çaydan Önce tatlı
USUÇA’yı yapmaya başlamadan önce küçük tatlılar ikram edilir. Çünkü Çay içinde şeker yoktur ve biraz acı olduğundan ağzınız tatlansın istenir.
Hazırlık
Ev sahibi çay yapma sürecini misafirle paylaşmak için kap ve aletlerini arındırma işleri de misafirin önünde yapar.
Sonra çay kabını sıcak suyla ısıtır.
Kullanılan tüm aletlerin konulduğu yerlerin olsun, bu esnada yapılan hareketleri olsun hepsinin birer anlamı vardır ve boşuna yapılan bir hareket yoktur.
Çay Hazırlıyoruz
Çay kapına toz çay MAÇÇA’yı koyup sıcak suyu ilave ettikten sonra bambu fırça ile karıştırıp köpürtülür.
Çay ikram ediliyor
Çay misafirin önüne konulduğunda, diğer misafir ile arasına bir kere koyup ‘izninizle önce ben içiyorum’ anlamında sessiz ve hafif şekilde eğilmesi gerekir.
Çayı içiyoruz
Sonra tekrar kabı kendi önüne getirip ‘İzninizle içiyorum’ anlamında sessiz ve hafif şekilde ev sahibine doğru eğilir.
Sağ elde tutulan çay kabı sol avucu konur. Sonra sağ el ile saat yönünde iki kere çevirilir, çay kabının ön tarafının kişinin kendi yüzüne dönük olmasından kaçınılır.
Genellikle 3 yudum ile içmeye çalışılır. Ancak ilk misafir olan bir yudum aldıktan sonra ev sahibine ‘Kekkou-na otemae des’ ya da ‘Oişii-des’ yani çay çok güzel anlamında bir söz söyler.
İkinci sıradan sonraki misafirlerin söylemesi gerekmez ama tabii isterse söyleyebilir.
Kawanabe sensei'nin ilk konukları, Bay ve Bayan Kuwako oldular.
Çayın hepsi içip, bitince sağ elin baş ve işaret parmaklarıyla ağzın değdiği yer silinerek temizlenir. Parmaklar ise kendi cebinizde bulunan kağıt KAYŞİ ile silebilirsiniz.
Sonra ilk yaptığı hareket ile ters şekilde, yani sağ eliyle saat yönünün tersine 2 kere çevirip porselenin ön tarafı ev sahibine bakacak şekilde yere koyar. O zaman hasırın kenarındaki şeridine dokunmayacak şekilde öbür tarafına koymaya dikkat etmelidir.
Son olarak ‘Teşekkür ederim’ anlamında sessizce ev sahibine doğru eğilir.
Günümüzde hasırda değil masa ve sandalyede yapılabilmektedir.
Üyelerimizde sıra: Ufuk Doğruyol, Niyazi Özçankaya, Haluk İşler,Gizem Gülbent
Fotoğraflar: Mehmet DÜLGER
|