" Tüm sanatseverlere açık ve ücretsiz 3 RESİTAL ! "
Türkiye ile Japonya Arasındaki Diplomatik  İlişkilerin Tesisinin 100. Yılı anısına 
25 Kasım 2024 Pazartesi günü saat 20:30 'da Ankara'da Hacettepe Üniversitesi Beytepe Yerleşkesinde Ankara Devlet Konservatuarı Konser Salonunda
2 Aralık 2024 Pazartesi günü saat 20:30 'da Cemal Reşit Rey Konser Salonunda
5 Aralık 2024 Perşemebe günü saat 20:30'da Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi Büyük Salonda sizler için hazırlandı.
Dr. Cemile CABBAR  ve Nihat DEMİRKOL'un  Haiku ve Allaturka’nın geleneksel ustaları için bir şükran projesidir.

 

 

 

HAIKULARLA ALLATURCA; ana hatlarıyla,Japon ve Türk kültürünün, kadîm ve estetik zevki yüksek sanat anlayışına bir saygı,daha derinlerde ise, Haiku ve Allaturka’nın geleneksel ustalarına bir şükran projesidir.

 

HAIKULARLA ALLATURCA; Japon şiiri ve Türk makam müziğini buluşturarak bir kültür köprüsü oluşturan,ülkeler ve uluslar arasındaki dostluğu geliştirecek, hattâ...iki ülkenin sanatseverlerini birbirine daha da yakınlaştıracak butik bir sahne gösterisidir.Başta Başo ve Başo okulu şairleri olmak üzere ustalara ait Haiku sembollerini,Türk bestecilerin ağırlıkla aynı döneme tarihlenen müzikal motifleri ile sentezleyenbir repertuvar hazırlandı ve bu seçkin repertuvar, duygu ve virtüözite yükü yüksek bir icraya evrildi. 

 

Projenin, sahne akışında; Arka plândaki görsellerde, Japonca , Türkçe ve İngilizce Haiku’lar göreceksiniz.Öndeki 2 piyano, “çiçek, meşe, dolu, söğüt, bulut, martı, ay, kelebek, bahar, güz, dağ, gölge...” gibi temel Haiku sembollerine makam müziği ile ses olacak..Sadece müziğe ayrılmış, tek parça halinde-aralıksız çalınan 40’ar dakikalık 2 bölüm,(ve 10 dakika ara ile birlikte) toplam 90 dakikalık,bir performans dinleyeceksiniz.

 

Resitalin bazı bölümlerinde, Japon ve Türk kültürüne ait “koto, kanun, santur, davul, kös...” gibi enstrümanların zengin ve görkemli tınılarından öykünerek piyanoyla çizilmiş resimler olacak.Yer yer Japon (şarkılarındaki) pentatonik diziler ile Allaturca’daki makam dizileri buluşacak. Bu sentez, müzik dünyasına alışılmamış, hattâ sıradışı yeni renkler sunacak; öyle ki, “sakura ve lâle’nin benzeşliği” açığa çıkacak.