Japonya’ya ilişkin izlenimlerimin en kısa özeti ne olurdu diye düşündüğümde ilk aklıma gelen başlık hep bu oldu. Japonya gibi, dünyada en çok bilinen ülkeler arasında yer alan ama buna karşılık kendine özgü gizemli özellikleriyle bir o kadar da merak edilen bir başka ülke yoktur sanırım. Yaşamımda hep merak ettiğim bu ilginç ve güzel ülkeye bir gün gidebileceğimi hiç düşünmemiştim. JICA kanalıyla Japonya’ya gideceğimi öğrendikten sonra duyduğum heyecanın bir benzerini daha önce hiç yaşamamıştım. 3 Mayıs 1999 tarihinde, Konak Motor Meslek Lisesi’nde teknik öğretmen ve müdür yardımcısı olarak çalışıyorken, otomotiv teknolojisi eğitimi almak üzere JICA aracılığıyla 9 aylık süre için Tokyo-Hachioji’ye (HITC) gittim. Bu eğitimin bir parçası olarak Mitsubishi, Nissan, Toyota, Hino, Zexel, Komatsu gibi önemli otomotiv firmalarının eğitim programlarına ve çalışma ziyaretlerine katıldım.JICA’nın sunduğu 9 aylık eğitim dönemi, temel olarak Tokyo Politeknik Üniversitesinde yürütülen otomotiv teknolojisi eğitimini öngörmekle birlikte, Japonca dil eğitimi, çeşitli şehirlerde yer alan resmi-özel kurum ve kuruluşların ziyaret edilmesi, kültürel gezi ve etkinlikler, fuar ve festival etkinlikleri, Japon ailelere konuk olma organizasyonları gibi çok yönlü ve zengin bir programı içeriyordu. Bu nedenle Japonya’da her anı dolu dolu geçen ve göz açıp kapayıncaya kadar bitiveren o rüya gibi dokuz ayın bana kazandırdığı teknik, sosyal ve kültürel değerlerin önemini her geçen gün daha iyi anlıyorum. İyi ahlak, çalışkanlık, nezaket, yardımlaşma, işbirliği, azim, alçak gönüllülük, yardımseverlik, hoşgörü gibi yüksek insani değerleri kendi toplumsal kültürünün en belirgin özellikleri haline getirebilmiş Japon toplumunu tanımış olmanın büyük bir ayrıcalık olduğunu düşünüyorum. Özellikle Japonya’da bulunduğum dönemde büyük yıkıma ve acılara neden olan Gölcük ve Adapazarı depremlerini yaşayan Türkiye’ye yardım edebilmek amacıyla büyük bir çaba gösteren, her türlü katkıdan kaçınmayan ve dünyanın öbür ucundaki insanların acısını yüreklerinin derinliklerinde aynı ölçüde hissedebilen Japon halkının özverisi ve duyarlılığına yakından tanık olan bir kişi olarak, Japonya’ya ve Japon insanına duyduğum sempati ve saygının çok büyük olduğunu içtenlikle söylemek istiyorum.Geleneksel sosyo-kültürel değerler ile bilim ve teknolojinin başını çektiği postmodern gelişmelerin filizlendirdiği yeni değerlerin bir arada yaşayıp yaşayamayacağına ilişkin soruya verilen olumlu yanıtın en görkemli ve somut kanıtıdır Japonya. Geleneksellikle modernitenin harmonisini yaratmada gösterilen olağanüstü başarının, kaçınılmaz olan toplumsal dönüşüm sürecini nasıl sağlıklı ve huzurlu kıldığını hayranlıkla karşılamaktayım. Evlerde, otomobillerde alarm sistemlerine gerek duyulmayan; motosikletlerde, bisikletlerde kilit kullanılmayan; bina pencerelerine, kapılarına demirler takılmayan; onca kalabalıklar içinde en küçük bir tartışma yaşanmayan; “burada kimsenin bir şeyi kaybolmaz” sözünü slogan haline getirebilen başka kaç ülke gösterilebilir? Bu toplumsal özellikleri hayata geçirebilmiş olan bir ülkeye nasıl hayran olmaz insan ? Tokyo şehrinin yanı sıra, gitme olanağı bulduğum, Yokohama, Hiroşima, Nagoya, Kyoto, Hokkaido, Tochigi, Kanagawa, Nara gibi şehirlerin her birine özgü olağanüstü güzelliklerin bu ülkeye duyduğum hayranlığın artmasında önemli katkıları olmuştur. Fuji San (Fuji Dağı), Tokyo-Ginza, Akihabara, Shinjuku, Toshogu Shrine, Chiba-Disneyland, Daibutsu (Büyük Buda), Altın kaplı Kinkakuji Tapınağı, İmparatorluk Sarayı, Horyuji Tapınağı, Hiroşima Barış Parkı, Himeji Kalesi, Hokkaido Adası, Tokyo Deniz Müzesi, Sagamihara Müzesi, Tokyo Ulusal Müzesi gördüğüm en önemli yerler olarak bugün bile tüm canlılığıyla belleğimde yer almaktadır.Kültürüyle ve diliyle bize çok tanıdık gelen Japon halkı ile Türk halkı arasında özel bir yakınlığın olduğu çoğu insan tarafından bilinmektedir. Bu gönül yakınlığı karşısında kuşkusuz coğrafi uzaklığın artık bir önemi kalmamıştır. Bu vesileyle artık yanı başımızda olduğunu hissettiğimiz güzel Japonya’ya gönül dolusu sevgilerimi iletiyorum...Dr. Haluk İŞLER /Ocak 2007- İZMİR
Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir
|